ÜNLÜ SANATÇI OKULUMUZDAYDI
27 Ekim 2014 17:49:00
Dünya Tiyatrolar Günü, Tiyatrolar Haftası kapsamında okulumuz ünlü bir sanatçıyı ağırladı. Devlet Tiyatrosu, televizyon dizilerinin, sinemanın ünlü sanatçısı Turgay Tanülkü, okula tarafımdan davet edildi. Okulun tiyatro salonunda gerçekleştirilen söyleşiye öğrenciler, öğretmenler ve okulun çalışanları katıldı. Büyük ilgiyle izlenen söyleşide Turgay Tanülkü, tiyatronun insan yaşamındaki önemine değindi. Yaşamın kendisinin tiyatro olduğunu vurguladı. Çevirdiği filmler, rol aldığı oyunlar filmler, dizi filmler hakkında açıklamalar yaptı. Öğrencilerin sorularını da yanıtlayan Turgay Tanülkü, televizyon dizileri hakkında ne düşünüyorsunuz, sorusuna, televizyonlar günümüzde tek eğlence araçları olarak çıkıyor karşımıza. Buradaki dizilerin iyisi de var, vasat olanı da, seçeceğimiz programlarda seçici olmak zorundayız. Bizlere model olacak, bizi eğitecek dizileri izlemeliyiz, diye yanıtladı.
Tiyatro konusunda, kendisine ait bir sözün cezaevlerindeki tiyatro salonlarına yazıldığına, bundan büyük duyduğunu söyledi. Tiyatro, karanlığın içindeki ışık kaynağıdır, bu sözümü unutmayın ve yaşamınızdan tiyatroyu eksik etmeyin, dedi.
Sevgili dostum Turgay Tanülkü, güzel insan, güzeller güzeli bir dost. Bizi birbirimize yakınlaştıran sanatın ince ama engebeli yoludur. Şöyle geçmişe bir bakıyorum da Kurtlar Vadisi’nin Şahin Ağası, Ferhunde Hanımlar’ın Belalı’sı, bir dizide karşımıza Komiser Ercan olarak çıktı. Eşrefpaşalılar Filminde ise Kahveci Davut ve daha pek çok rolde rolünün anlamını fazlasıyla vermiştir. İzmir Devlet Tiyatrosu’nun sahnelediği Barut Fıçısı oyununda ise harikalar yaratıyordu.
Sevgili Turgay Tanülkü, sadece oynamaz, aynı zamanda sanata, kültüre elinden geldiğince katkı sağlar. Bir zamanlar Manisa Belediyesi Şehir Tiyatrosunu şahlandırmıştı. Turgay Tanülkü’nün yönetiminde Fehim Paşa Konağı’nı izlemeliydiniz demekten başka bir şey gelmiyor elimden. O oyunla Bartın Tiyatro Şenliği’ne katılmışlardı. O günlerde çocuk kitapları şenliği nedeniyle Bartın’daydım. Bilmem kaç kez izlediğim oyunu, ilk kez izliyormuş gibi büyük bir coşkuyla izledim. Oyun sonunda Bartın Kültür Müdürü Mehmet Altaş, Bartın belediyesi Yönetmeni Zafer Gecegörür, Bartın Kültür Müdürlüğünden Selçuk Bölük ve Hüseyin Boran ile birlikte sabahın üçüne dördüne dek oturmuştuk. İşte o zaman Turgay Tanülkü’yü daha iyi tanımıştık.
Bakmayın dizilerdeki mafya kişiliğine, kötü adamları canlandırmasına, dünya güzeli bir insandır. Yüreği sevgi doludur. Yaşama sevgiyle bakar, her yerde sevgiyi görür. Yaşamında kendisine yol gösteren sevgiden başka bir şey değildir. Yüreği sanat için çarpar. Şurada bir sanat olayı var, deyince koşar gider. Acaba katkım olur mu, diye. Katkısı fazlasıyla olur. Bunu bilen bilir. Manisa’da çalışırken ilk kez sahneye çıkanları nasıl da motive etmiş, yol göstermişti. Oyunu benim diyen sanatçılar çıkaramazdı, başlarında Turgay Tanülkü gibi bir olmadaydı.
Alçak gönüllüdür. Televizyonda beş saniye görünüp de kasım kasım kasılanlardan değildir. Birlikte gezerken Şahin Ağa, diye yanına yanaşanlara nasıl da sevgiyle yanaştığına özellikle tanığım. Okulumuza geldiğinde okulumuz öğrencilerinden tutun da çalışanlara kadar nasıl ilgi gösterdiklerini bir bilseniz. Dünya Tiyatrolar günü nedeniyle okulumuza çağırınca, okuldaki kimseyi tanımam, ama seni kıramam, demişti. İstanbul’dan uçağa atlayıp gelmiş, iki saat sonra yine İstanbul’a dönmüştü. İşte bu dostluktu, bunun adı güzellikti. Üstelik seni istediğin yerden alalım, isteğimi de geri çevirmiş, Savaşçığım, ben gelirim, demişti.
İşte sanatçıların Turgay Tanülkü’den alacakları çok şey vardı. Öncelikle efendi olmak, ağırbaşlı olmak, insanlara sevgiyle bakmak, kendini dağın zirvesinde görmemekti. Oysa sevgili Turgay Tanülkü, her zaman kendini aşmış, model olmuş, sanatçılığı konusunda eline su dökülmeyecek biriydi. İşte o alçakgönüllülüğü yok mu, onu herkesten farklı kılıyordu. İyi ki böyle güzel bir insan, güzel bir dost, insan gibi insan biri vardı. Farkı fark etmemize yardımcı oluyordu. Merhaba Turgay Tanülkü…