SEVRİ BİLMEYENLE LOZAN KONUŞULMAZ
31 Temmuz 2020 21:36:27
Dünya tarihine baktığımız zaman, yeryüzüne binlerce devletler ülkeler imparatorluklar gelmiş geçmiştir. Savaşlar kanlar dökülmüş insanlar katledilmiştir. Tarihler yazılmıştır, bazı tarihler silinmiştir. Biz Türkler at sırtında nice savaşları kazanmışız lakin hep masada kaybetmişizdir. Bunun en büyük örneği Baltacı Mehmet Paşa’dır.Belki bugün Rusya diye bir ülke olmayacaktı.
Birinci ve 2. Dünya savaşları yaşandıktan sonra birçok devlet değişmiş yerine başka rejim ve devletler kurulmuşdur. Tarihte bu hep böyle olmuştur. Örneğin tarihin en uzun imparatorluğu Roma İmparatorluğu’nun yerinde şimdi İtalya devleti hüküm sürmektedir. Ülkeler arasında antlaşmalar çok önem taşır. Bazen bir ülkeyi antlaşmalarla bagımsızlığını yok edebilirsiniz. Bazen de kültürünü değiştirerek o toplumu kimliksizleştirip yok edebilirsiniz.
Kültürünü korumayan kendi eğitimini oluşturamayan başka kültürler arasında yok olur gider. Bu kaçınılmaz bir gerçekdir. Tarihte hep böyle olmuştur. Türkler bu konuda Cumhuriyetimizle 17. Devletini kurmuştur.
Son Türk İmparatorluğu Osmanlı Devleti nasıl yıkılmış diye bakarsak çok kısa analizini şöyle yapabiliriz.
Osmanlı İmparatorluğu’nu kuran 1. Osman Gazi,1. Orhan bey, 1. Murat, 1. Beyazıt, Fetret devri sonrası,1. Mehmet, 2. Murat, 2. Mehmet ( FATİH) diye başlar devam eder.
Son padişahları ise 31. Abdulmecit, 32. Abdulaziz, 33. 5. Murat (93 gün tahtta kalmış),34. 2. Abdulhamit, 35. 5. Mehmet (Reşat) 36, Vahdettin36 padişahın 28nin annesi yabancı uyrukludur.
Şimdi bir de bir devletin son antlaşmalarına bakmalı. 93 Harbi’nden sonra yapılan antlaşma Osmanlı’nın en çok toprak kaybettiği birinci antlaşmadır. Mudanya ve Sevr antlaşmaları Osmanlı’yı bitiren son atlaşmalardır.
Sevr Antlaşması’nı imzalayan Osmanlı heyeti: Rıza Tevfik, Damat Ferid Paşa, Hadi Paşa ve Reşid Halis. 10 Ağustos 2019 Cumartesi 09:24
Sevri bilmeyene Lozan ı anlatamazsınız. Sevr Antlaşmasının bazı maddeleri:
1.Sınırlar (madde 27-36): Edirne ve Kırklareli dahil olmak üzere Trakya'nın büyük bölümü Yunanistan'a, Ceyhan, Antep, Urfa, Mardin ve Cizre kent merkezleri Suriye'ye bırakılacak, İstanbul Osmanlı Devleti'nin başkenti olarak kalacak;
2.Boğazlar (madde 37-61): İstanbul ve Çanakkale Boğazları ile Marmara Denizi silahtan arındırılacak, savaş ve barış zamanında bütün devletlerin gemilerine açık olacak; Boğazlar'da deniz trafiği on ülkeden oluşan uluslararası bir komisyon tarafından yönetilecek; komisyon gerekli gördüğü zaman Müttefik Devletler'in donanmalarını yardıma çağırabilecek;
3.Kürt Bölgesi (madde 62-64): İngiliz, Fransız ve İtalyan temsilcilerinden oluşan bir komisyon Fırat'ın doğusundaki Kürt vilayetlerinde bir yerel yönetim düzeni kuracak; bir yıl sonra Kürtler dilerse Milletler Cemiyeti'ne bağımsızlık için başvurabilecek;
4.İzmir (madde 65-83): Yaklaşık olarak bugünkü İzmir ili ile sınırlı alanda Osmanlı İmparatorluğu egemenlik haklarının kullanımını beş yıl süre ile Yunanistan'a bırakacak; bu sürenin sonunda bölgenin Osmanlı veya Yunanistan'a katılması için plebisit yapılacak;
5.Ermenistan (madde 88-93): Osmanlı Ermenistan Cumhuriyeti'ni tanıyacak; Türk-Ermeni sınırını hakem sıfatıyla ABD Başkanı belirleyecek (Başkan Wilson 22 Kasım 1920'de verdiği kararla Trabzon, Erzurum, Van ve Bitlis illerini Ermenistan'a verdi.)
6.Arap ülkeleri ve Adalar (madde 94-122): Osmanlı savaşta veya daha önce kaybettiği Arap ülkeleri, Kıbrıs ve Ege Adaları üzerinde hiçbir hak iddia etmeyecek;
7.Azınlık Hakları (madde 140-151): Osmanlı din ve dil ayrımı gözetmeksizin tüm vatandaşlarına eşit haklar verecek, tehcir edilen gayrimüslimlerin malları iade edilecek, azınlıklar her seviyede okul ve dini kurumlar kurmakta serbest olacak, Osmanlı'nın bu konulardaki uygulamaları gerekirse Müttefik Devletler tarafından denetlenecek;
Diye bu şartlar acımasızca devam eder. Sadace sarayını kurtarma düşüncesiyle imzalanan, bu antlaşmaya Türk olarak karşı çıkan çağın askerleri, gençeri, ihtiyarı, kadını, kızı ATATÜRK liderliğinde 17. Türkiye Cumhuriyetini kurarlar. Hızla devrimlerini ilan ederek kalkınma hamleleri ile atılımlarda bulunurlar. 15 yılda 47 Fabrika açılır.
Bir ülkeyi savaşsız kazanmak için o ülkenin kültür bağlarını yok etmelisiniz. Yıllardır egitimde başarısızlığını sık sık itiraf eden bir iktidar bu kadar güçlenen tarikatlar yozlaşan kandırılan biat eden insanlar türetti. Zaten yüzde 10’ umuzdan fazlası mülteci oldu. Okumayan bu toplum bağımsızlığını ,ATALARINI tartışır oldu. Ayasofya’yı cami yapabiliyorsak Mescid-i Aksa’yı yarın İsrail kapatırsa söz hakkımız kalıyormu?... Acaba bu bir oyun mu?
Bunlar iyi günlerimiz. Asil şaşmaz bal kokmaz şaşarsa nesil şaşar demişler doğruymuş...