24 Mayis 2016 12:12:00
MHP’nin efsane lideri Alparslan Türkeş’in hayatını kaybetmesinin ardından olaylı bir kurultayla genel başkan olan Devlet Bahçeli en zor günlerini geçiriyor. Partisinde taban ve delege desteğini kaybeden Bahçeli, koltuğunu Adalet ve İçişleri Bakanlıkları’nın verdiği yargı&polis desteği sayesinde koruyabiliyor. MHP tabanını adım adım Bahçeli’den uzaklaştıran süreç ise başarısızlık taşlarıyla döşeli.
“ÖCALAN’I İDAM EDER” BEKLENTİSİ
Devlet Bahçeli ilk seçimine hazırlanırken gündemi MHP için avantaja çevirecek bir gelişme yaşandı. Türkiye Bülent Ecevit’in başbakanlığındaki azınlık hükümeti ile erken genel ve yerel seçime gidiyordu. Bu sırada Abdullah Öcalan Kenya’da yakalanarak Türkiye’ye teslim edildi.
Türkiye, Öcalan’a ne yapılacağına kilitlenmişti. Bahçeli seçim kampanyasını Abdullah Öcalan’ın idam edilmesi üzerine kurdu. MHP’nin olacağı bir Meclis’ten Öcalan’ın idamının çok kolay geçeceği beklentisi oluştu.
Bu rüzgarla 18 Nisan 1999 yerel ve genel seçimlerinde MHP, 5 milyon 606 bin 583 oy aldı ve yüzde 18 oy oranıyla DSP’nin ardından ikinci parti oldu. Halk MHP’ye 129 milletvekili vermişti.
Aynı gün yapılan Yerel Seçimlerde de MHP, DSP’nin ardından 5 milyon 397 bin 33 oy alarak yüzde 17.17 ile ikinci parti oldu ve 498 belediye başkanlığı kazandı.
Yıpranmamış bir lider ve konjonktürün desteğiyle Bahçeli, ilk seçiminde partisinin oylarını ciddi biçimde yükseltti. Ama bu Bahçeli’nin 16 yıllık liderlik hayatında göreceği en yüksek oy oranı olarak kalacaktı. Seçim sonuçları koalisyon diyordu.
Bahçeli, ilk eleştirileri ülkücü harekete ‘katil’ demiş olan Rahşan Ecevit’in eşi Bülent Ecevit ile hükümet ortaklığını kabul etmesiyle aldı. Tabandaki itirazlara rağmen ANASOL-M hükümetinin Başbakan Yardımcılığı koltuğuna oturdu.
Günler ilerledi, mahkeme Abdullah Öcalan hakkında idam kararı verdi. Bahçeli, kararın uygulamasını fiilen imkansız hale getiren bir formüle h ükümet ortakları Ecevit ve Mesut Yılmaz ile birlikte imza attı. “Öcalan’ı idam ettirecek” diye oy verilen Bahçeli, idamı engelleyen mutabakata imza atmıştı. MHP’ye ‘emanet oy’ veren kamuoyunda ilk ciddi tepki oluştu.
“3 KASIM RESTİ”NİN BEDELİ AĞIR OLDU
Öcalan’ın idamının engellenmesini Kemal Derviş’in ABD’dan bir Mesih gibi getirilmesi izledi. Batan ekonomiyi toparlamaya çalışan Kemal Derviş radikal kararları uygulamaya soktu. Hükümet zor günler yaşarken, İsmail Cem ve Hüsamettin Özkan öncülüğündeki yeni parti hazırlıkları ve yeni hükümet senaryoları konuşulmaya başladı. Bahçeli kariyerindeki ilk seçim restini o an yaptı ve “3 Kasım’da erken seçime gidelim” dedi.
Türkiye 3 Kasım 2002 erken seçimine gitti. Bu çıkış rüzgarı arkasına alan çiçeği burnunda parti AKP’ye yaradı. Seçimlerde MHP baraj altı kaldı. Meclis AKP ve CHP’den oluştu.
Yüzde 8,36 oy alabilen Bahçeli, AKP karşısında ilk yenilgisini böylece aldı.
HİÇ KAYBETMEDİĞİ TEK SEÇİM; KURULTAYLAR!
Bahçeli, MHP Genel Başkanlığı’ndan istifa etti. Ancak kısa süre sonra “delege göreve çağırıyor” gerekçesiyle tekrar MHP Genel Başkanlığı’na aday oldu ve koltuğu bırakmadı. Bahçeli’nin belki tek “yenilmez” olduğu yer de burasıydı. Genel Başkan olarak tek bir seçim bile kazanamayan Bahçeli, girdiği tüm Genel Başkanlık yarışlarını kazanmayı bildi. Girdiği hiçbir genel ve yerel seçimi kazanamayan Bahçeli, 7 kez MHP Genel Başkanı seçilmeyi başardı. Bunu yaparken risk gördüğü an, kimi zaman karşısındaki adayı partiden ihraç etti. Kimi zaman karşısına kendisinin aday çıkarttığı iddia edildi.
İLK YEREL SEÇİMDE BELEDİYELERİN YÜZDE 50’Sİ GİTTİ
Bahçeli koltuğunu korusa da 28 Mart 2004 Yerel Seçimleri’nde tekrar hüsran yaşadı. AKP ve CHP’nin ardından yüzde 10.45 ile üçüncü parti oldu ve 247 Belediye Başkanı çıkardı. 18 Nisan 1999 seçimlerinde 498 belediye başkanlığı kazanan MHP, 4 yıl sonra elindeki belediyelerin yüzde 50’den fazlasını kaybetmişti. Bu yenilgi Bahçeli’nin AKP karşısındaki ikinci yenilgisi olmuştu.
2007’DE TEKRAR MECLİS’E DÖNDÜ
22 Temmuz 2007 Genel Seçimleri’nde MHP, yüzde 14.27 ile AKP ve CHP’nin ardından tekrar 3. parti oldu. Bahçeli, AKP karşısında üçüncü yenilgisini aldı.
Bahçeli ile AKP arasındaki ilk ilişki bu dönemde başladı. Ve en zor zamanlarında AKP’ye kritik destek veren hamlelerle devam etti.
Bahçeli’nin AKP’ye ilk desteği Meclis Genel Kurulu’ndaki cumhurbaşkanı oylamasında oldu. Abdullah Gül’ün cumhurbaşkanı olmasını engelleyen ünlü 367 krizinin tekrarlanmasını Bahçeli önledi. Grubunu Meclis’e soktu ve Cumhurbaşkanlığı seçiminin gerçekleşmesini sağladı.
AKP’YE KARŞI SERİ YENİLGİLER ZİNCİRİ
28 Ağustos 2007 günü yapılan Cumhurbaşkanlığı seçiminin üçüncü turunda MHP’nin adayı Sabahattin Çakmakoğlu 70 oy alabildi. AKP’nin adayı Abdullah Gül Köşk’e çıktı. Bahçeli’nin MHP’si AKP karşısındaki 4. yenilgisini yaşıyordu.
Bahçeli, 29 Mart yerel seçimlerinde genel başkan olarak 6. seçimini yaşadı. MHP, yüzde 15.97 oy oranıyla AKP ve CHP’nin ardından üçüncü parti oldu. Bahçeli’nin AKP’ye karşı beşinci yenilgisiydi.
12 Haziran 2011 genel seçimlerinde MHP, yüzde 13.01 oy alabildi. Bahçeli’nin AKP’ye karşı altıncı yenilgisiydi.
30 Mart 2014 yerel seçimlerinde MHP, yüzde 15.97 oy alabildi. Bahçeli’nin AKP’ye karşı kaybettiği yedinci seçimdi.
PARTİ İÇİ DENGELERE GÖRE ADAY
Cumhurbaşkanı’nın halk tarafından seçildiği ilk seçim 10 Ağustos 2014’te gerçekleşti. Parti tabanında ve kamuoyunda kendi partisinin milletvekili Meral Akşener’in ismi adaylık için öne çıktı. Bir diğer isim ise Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç’tı.
Bu sırada bir tehlike belirdi. Bu iki aday kaybetmeleri halinde bile halkın yüzde 40’ından fazlasının desteğini almış liderler olarak siyaset sahnesinde boy göstereceklerdi. Bahçeli’nin genel başkanlık koltuğunu koruması mümkün olmayacaktı.
Bahçeli hızla CHP ile temasa başladı ve Ekmeleddin İhsanoğlu ismi üzerinde anlaştı. İhsanoğlu’nun seçimi kaybedeceği ilk günden belliydi. Sonrasında lider olamayacağı da.
Bahçeli’nin adayı İhsanoğlu, Erdoğan’a karşı beklendiği gibi açık farkla kaybetti. Bahçeli’nin, AKP ve Erdoğan’a karşı sekizinci yenilgisiydi bu.
17-25 ARALIK VE ÇÖZÜM AVANTAJINA RAĞMEN!
Bahçeli 7 Haziran 2015 Genel Seçimleri’nde AKP ile bir kez daha karşı karşıya geldi. 17-25 Aralık yolsuzluk operasyonlarıyla sarsılmış AKP karşısında oyunu ancak yüzde 16.29’a yükseltebildi. Yine de Bahçeli’nin MHP’si AKP’ye dokuzuncu kez yenilmiş oluyordu.
HDP’nin barajı geçmesiyle AKP kurulduğu günden bu yana ilk kez Meclis’te tek başına iktidar olma çoğunluğunu kaybetmişti. Bahçeli ilk gece “tekrar seçim”i gündeme getirdi ve AKP’nin 7 Haziran sonrası temel politikasının bel kemiğini bu strateji oluşturdu. Bahçeli, tüm koalisyon görüşmelerine kapısını kapatarak muhalefeti kilitledi.
Bu sırada Bahçeli’nin gizlice Saray’da Erdoğan’la görüştüğü iddiaları gündeme gelmeye başladı. CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, kamuoyu önünde Bahçeli’ye “Gel koalisyon kuralım Başbakan da sen ol” teklifi yaptı. Bahçeli yine ‘hayır’ dedi. HDP’nin dışardan destek vereceği bir CHP-MHP koalisyon hükümeti teklifi de Bahçeli’nin ‘hayır’ına takıldı.
Bu sırada Meclis Başkanlığı seçimi de Bahçeli’nin kendi adayı Ekmeleddin İhsanoğlu’nda diretmesi nedeniyle AKP’nin oldu. AKP’li dört bakanı yolsuzlukla yargılatabilecek süreç bu nedenle işlemedi. AKP yenilenecek seçime ağır bir siyasi darbe alarak gitmekten bu sayede kurtuldu.
AKP’YE KARŞI ONUNCU YENİLGİSİ 1 KASIM
Türkiye kısa süre sonra 1 Kasım 2015 günü tekrar seçime gitti. Seçimlerin en büyük kaybedeni Bahçeli liderliğindeki MHP oldu. 7 Haziran’da 7 milyon 520 bin oy alan MHP, 4 aylık bir sürede yaklaşık 2 milyon oy kaybetti. MHP’nin oy oranı yüzde 16.3’ten yüzde 11.9’a geriledi. Bahçeli, AKP karşısında onuncu yenilgisini aldı.
2002 yılında Show TV’nin canlı yayınında gazetecilerin sorularını yanıtlayan Bahçeli “Başarısız ve yıllarca üst üste yenilmiş siyasetçiler derhal istifa etmeli. Seçimlerde partinin oy oranlarında sürekli aşağıya doğru bir iniş görülüyorsa, artık seçimlerde sonuç elde edemeyen bir genel başkan konumuna düştüğünüzde partinin önünü tıkamaya hakkınız olmamalı. Orda bir taze kana ihtiyaç vardır” demişti.
TÜRKEŞ İLE SEÇİM HÜKÜMETİNİ MEŞRULAŞTIRDI
7 Haziran seçimlerinin ardından üst düzey bir MHP’linin Saray’a çıkarak Erdoğan’la görüştüğü iddiası gündeme gelince akla gelen ilk isim Devlet Bahçeli olmuştu. Bahçeli bunu açık açık reddetmese de daha sonra Tuğrul Türkeş’in ‘seçim hükümüti’nde Başbakan Yardımcılığı koltuğuna oturması görünürde MHP içinde kıyameti koparmıştı.
Bahçeli, Tuğrul Türkeş’i ‘ihanet’le suçlamış ve ‘mirasyedi’ ilan etmişti. Tuğrul Türkeş’in buna cevabı ise “Bana saldıranlar iki sarhoş ile üç beş çakal” olmuştu.
7 Haziran sonrası Bahçeli’nin Saray ile aynı politikaları benimsemesi, Türkeş olayının da CHP ve HDP’nin hükümette yer almayı reddetmeleri nedeniyle ‘seçim hükümetini meşrulaştırma’ çalışmasının bir ürünü ve ortak karar olduğu konuşulmaya başlanmıştı.
Geçen hafta Meclis’te dokunulmazlık oylamaları sürerken Bahçeli ile Türkeş arasındaki samimi sohbet ve gülücükler ülkücü tabanda taşları biraz daha yerine oturttu.
MUHALEFETİ ‘TOMA’LARLA DURDURDU!
Bahçeli’nin sürekli olarak AKP’yi güçlendirecek politik hamleler yaptığı eleştirilerine 4 ayda kaybedilen 2 milyon oy da eklendi. Tek başına iktidarı kaybeden AKP’ye Bahçeli’nin “tekrar seçim” çıkışı ve “hayırcı” tavrı yeniden iktidar olanağı vermişti. Parti içi muhalefet harekete geçti. Meral Akşener, Sinan Oğan ve Koray Aydın MHP Genel Başkanlığına aday olduklarını açıklayıp, olağanüstü kurultayda genel başkan seçimini yasaklayan tüzüğün değiştirilmesi için olağanüstü tüzük kurultayı talep etti. Bahçeli, parti içi muhalefetin kurultay taleplerine kapıları kapatırken, hiçbir şartta kurultay yapılmayacağını, olağan kurultayın da 2018 yılında yapılacağını açıkladı.
Muhalifler kurultay toplanması için imza toplamaya başladı. Bahçeli destek veren il ve ilçe teşkilatlarını zincirleme biçimde kapatmaya başladı. Bu gözdağı yetmedi. Muhalifler yeterli imzanın iki katını topladı. Noter onaylı imzalar genel merkeze verildi. Bahçeli yine de kurultayı toplamayacağını söyleyince konu mahkemelik oldu. Bu noktada AKP’nin Adalet Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığı üzerinden desteği Bahçeli’nin imdadına yetişti.
Bahçeli AKP’ye verdikleri fiili desteğin “hukuki” desteğe dönüşebileceği açıklaması yaptı. İktidarın bu jeste karşılığı 3 bin polis, onlarca TOMA ve zırhlı araçlarla oldu. Muhalif adayların kongre için tuttukları salon ablukaya alındı ve MHP kongresi yaptırılmadı.
Parti içi muhalefet ve kamuoyunda MHP’de kurultayı engelleyen makamın Saray olduğu konusunda hemfikir. Gerekçe de Bahçeli Tipi muhalefetin rahatlığını kaybetmek istememeleri olarak gösteriliyor.
BAHÇELİ’YE DESTEK YÜZDE 16
Kamuoyu araştırma şirketi Metropoll’ün kurucusu Prof. Dr. Özer Sencar, MHP’de parti içi kaosun ardından oluşan tabloyu açıkladı: “MHP tabanının yüzde 81’i değişim ve kongre istiyor. Tabanda Bahçeli’ye destek yüzde 16 civarında. Kongre olursa Bahçeli ve ekibinin MHP’nin başında kalamayacağını bu tablodan çıkarabiliriz.”
Haber :
ETİKETLER : Yazdır
» Henüz BUGÜN Haber Görünmüyor