HAYALLERE ULAŞTIRACAK EN ÖNEMLİ ŞEY CESARETTİR.
Yaşamın geri alınamayan 3 değeri;
Zaman ... Sözler ve Fırsat…
ve benim eklentim tesadüfler ...
28 Temmuz 2015 23:43:00
Evet tesadüfen biriyle tanıştım ben, sevdiğim, saygı duyduğum bir arkadaşımın dostuyla güzel bir sohbet geçti aramızda. Karşımda kendine has bir özgüvene sahip, sakin ve akıcı bir ses tonuyla şiir okur gibi konuşan ve konuştuklarını pür dikkat dinleten bir beyefendi oturuyordu karşımda.
Yaşamadan anlayamaz insan bazı duyguları ama en azından hisseder. Tenin ve gözlerin rengi ayrı ayrı da olsa gözyaşlarının tadı ve rengi hep aynıdır. Acıyan kalbin verdiği tepkidir gözyaşı. ‘’ Savaşa hayır ‘’ deriz demesine de savaşları durduramayız, her daim bir şekilde savaşın içinde yaşarız. Atatürk ‘’ vatan tehlikeye girmezse savaş bir cinayettir ‘’ demiş.
Televizyon ekranları, gazete manşetleri insanın kanını donduran haberler, gözyaşı dolu resimlerle dolu. Nefsine, hırsına yenik düşen liderlerin, gözünü para bürümüş insanların yüzünden savaşlar bitmek bilmiyor. Savaşlar bariz bir şekilde barış denilen kavramın farkına varmamızı sağlıyor da o barışın keyfini uzun süre yaşayamıyoruz maalesef.
İnsanoğlu değersiz bir yaratık değildir, savaşlarsa insanlığı yok etmeye hedeflenen iğrenç bir eylemdir. Bazı insanlara seslenmek istiyorum ‘’ beyniniz kafalarınızın içine yanlışlıkla mı düştü acaba ‘’
İşte benim kafamın içinde ülkemle ilgili tüm bu olumsuz, çaresiz ve mutsuz düşünceler dans ederken birden bire güzel bir sohbetin içinde buldum kendimi, Almanya'nın Dortmund kenti Türk Mühendisler ve Mimarlar Birliği önceki dönem Başkanı Kdz. Ereğli'li Mimar Metin ÖNER sohbetiyle, paylaştığı duygu ve düşünceleri, ülke adına, memleket adına, insanlığa hizmet adına yapılması gerekenleri anlattıkça ‘’Avrupa görmüş insan gerçekten farklı ‘’ dedirtiyor insana.
Ben sordum Metin ÖNER cevapladı, Metin ÖNER anlattı ben dinledim.
‘’ Çok fazla zorlanmamak gerek içimizdeki korkuları temizlemekte. Zamanı geldiğinde temizliğimi yaptım bende, tüm kaslarımı, sinirlerimi, kemiklerimi hatta kanımı temizledim.
Kırgınlıklarımı dışarı çıkardım önce, ne kadarda çok yer kaplıyorlarmış meğer içimde, dışarı atarken bakmadım hiç neydi onlar diye.
Atılan her kırgınlığın yerine bağışlamayı yerleştirdim özenle. Çok kolay oldu temizlik, şükür ki kin ve nefret yoktu yüreğimde.
Her gün yeni endişelerle beslenen korkular birikir içimizde, mutluluklarımızı, umutlarımızı erteleriz biteviye. İçimizdeki sevginin ve gücün daha fazla farkında olabilsek, düşünürdük elbette ara sıra da olsa bahar temizliğine ihtiyacımız olurmuydu diye.
Unutulmaması gerekir ki gelecek, geçmişten çok daha fazla yaşanmaya değer. Her gün yeni korkular biriktirip, yeni endişelerle beslenmemeli, mutlulukları, umutları ertelememeliyiz.
Düşüncelerimize her gün birer umut eklemeli, almadan vermeli, beklemeden sevmeli, zamanı pişmanlıklar içinde kabus gibi geçirmemeliyiz.
Temizliğimi yaptım ben de, neşe ektim, hoşgörü, güven, sevgi ektim yüreğime, paylaşmayı ektim, doğallık, bağışlama ektim içime, sevgi ektim her hücreme.
Coşku ve heyecanın yanına, sessizlik de ektim, tüm güzel fikirler insana sessizken gelir bazen diye.
Kabullenmeyi ektim yüreğime ama BAŞ EĞMEYİ DEĞİL!!!! ’’
Trabzon Büyükşehir Belediyesi ile Almanya'nın Dortmund Büyükşehir Belediyesi ‘’ iki kardeş şehir’in" Dortmund kenti Türk Mühendisler ve Mimarlar Birliği önceki dönem Başkanı Kdz. Ereğli'li Mimar Metin ÖNER.
40 Yıl Avrupa’da yaşamış, mesleki kariyer yapmış, bilgi, deneyim ve tecrübesini kelimelere döken Mimar Metin ÖNER ile yaptığımız röportaj da Dortmund kenti Türk Mühendisler ve Mimarlar Birliği Başkanlık dönemiyle ilgili aktardığı ilginç bilgiler açıkçası benimde ufkumu daha bir açtı.
Gerçekten de Ereğlimize kazandırılması gereken bir kişilik olduğunu düşünüyorum Metin ÖNER’in. Karşınızdaki insana bakarsınız ve sohbetiyle, duruşuyla mükemmel bir kişilik olduğu kanısına varırsınız. Mükemmelliği başkalarının gözünde, sözünde veya davranışlarında değil içinizde hissetmeniz gerekir.
İşte bunu yapabilen sahte, yapmacık tavır ve davranışlardan uzak sağlıklı iletişim kurabileceğiniz tablo sergileyen mükemmelliği içinde hissedip, karşısındakine empoze edebilen bir kişilik olarak gördüğüm Metin ÖNER’in fikirlerini ve yurt dışında yaptıkları hizmetleri kendi memleketimizde uygulayabilmemiz için kendisinden pek ala faydalanabiliriz diye düşünmüyor da değilim.
Yurt dışında yaşayan Türk Mühendis ve Mimarlar hakkında anlattıklarını dinlerken neden burada da aynı şeyleri yapmayalım diye hayal de etmedim değil hani.
"Alman mühendisler kendi alanlarında iyi eğitim almışlar ve disiplinli çalışıyorlar, ancak yabancı dil ve genel kültür konusunda biraz zayıflar. Kendi alanlarının dışında çok fazla fikir yürütemiyorlar. Buna karşılık Türk mühendislerinin genel kültürü ise çok iyi, son yıllarda teknik konularda da kendilerini bir hayli geliştirdiler. İngilizceyi iyi biliyor, çok yönlü düşünebiliyor ve çok çalışıyorlar "dedi.
Aramızda geçen uzun sohbeti, okuyucularımla paylaşmamın yararlı olacağı röportajın içeriğini önümüzdeki günlerde sizlerle daha detaylı paylaşacağım. Bu yazımda sadece keyifle dinlediğim uzun sohbetin girişini sizlerle paylaşıyorum.
GERÇEKLEŞTİRENE KADAR HER ŞEY İMKANSIZ GÖZÜKÜR
Haber : damar67
ETİKETLER : Yazdır