Sayın Canikli Amerikalılar’ın PYD’ye silah yardımı yapmadıklarını söylediklerini ve bu konuda onlara inandıklarını söyledi.

ABD tarafından maksat nedir, bimem ardında cılız bir şekilde PYD isterseniz sizle PKK ya karşı savaşsın lafı çıkarıldı. Aynı cılızlıkta bu söz kayboldu.

CHP dünyasında Kurultayda yaşadığı sancıları görüp dersini almışcasına Tüzük Kurultayı’na gitme kararı alındı. Hemde tahminden çok önce 9-10 Martta Tüzük Kurultayı’nı yapacak.

Selahattin Demirtaş kendisinin bile okuyamadığı yargılandığı 30 adeti yasaklı 33 dosya için ifade vermek için mahkemeye getirildi. Bu arada yaptığı bir açıklama çok dikkat çekiciydi. 2010 Referandumu’nda İmralı’dan eveti desteklemeleri için Öcelan imzalı yazılı belgeyi bakanın kendilerine getirdiğini dile getirdi. Kandile hükümetle anlaşarak gititiğini söyledi. Nedense bu konu kamuoyunda sessizliğe gömülüverdi.

Man adası belgeleri savcılık tarafından doğru olduğu konusunda tasdiklendi.  Belgelerin sahte olduğunu daha görmeden bir kuruş çıksa siyaseti bırakırım Cumhurbaşkanlığı’nı bırakırım diyen Sn. Cumhurbaşkanımızın konu ile sessizliği ne zaman bozulacak merakla beklenmektedir. Ardından mahkeme takipsizlik verdi.

Sayıştay Diyanet’te tam 23 trilyonluk açık tespit etti. 23 trilyon nasıl buharlaştı yazısına Diyanet’ten seneye bilgi veririz yazısıyla cevap gelmesi daha da ilginç. 5.5 katrilyonluk bütçeyi geçen sene 90 trilyon aşan Diyanet’te binlerce kadrosuz kişilere sigorta ödediği söyleniyor. Yine Sayıştay raporlarına göre SSK’da bir milyona yakın sahte sigortalı kişiler tespit edilmiş. Sayıştay bu hukuksuzluğun devlete maliyeti 594 trilyon olduğunu raporlarında vurgulamıştır.

Uzun bir sessizlikten sonra Cumhurbaşkanı ile görüşen Davutoğlu bir söyleşide bulundu. Bugün hala içinden çıkamadığımız Suriye bataklığı hareketın mimarı olmaktan gurur duyduğunu ve olayın haklılığını anlatmaya çalıştı. Diğer bir kanalda ise bir ekenomi profesörü Türkiye’nin bu yıl 217 milyar dolar para bulmasını anlatıyordu.

16 Nisan Referandurumu’ndan 10 ay sonra sayın Kemal Kılıçdaroğlu referandumda yüzde 52 oyun Hayır çıktığını yüksek seçim kurulunun oyları çaldığını söyledi. Islak imza olayına ne tepki verdin diye adama sorarlar işte o zaman.  Başka bir soru sizin peşinizden gidenlerin oylarına neden sahip çıkmadınız ?

İktidar Haçlı seferleri ile savaşıyoruz diye bas bar bağırıyor, sonra milyonlar bağışlayıp Papa ile görüşüyoruz ve ondan bizden dualarını eksik etmemesini istiyor milletimizde izliyor.

Almanya ile ileri geri bağırışıyoruz. Posta koyuyoruz gazetecileri tutukluyoruz casus ilan ediyoruz. Daha sonra gazeteci Deniz Yücel mahkemede tutukluluk halinin devamına karar alınmasına rağmen serbest kalıyor ve yurt dışına çıkıyor. Kendiside şaşırdığını söylüyor.

Afrin harekatı bağıra bağıra top atışlarıyla devam etmekte iken ele geçirilen tertemiz tüneller hendekler haber olurken PYD’nin kayıpları hergün 50 – 40 artarak verilmekte.  Ama bir türlü askerden ses çıkmazken Afrin’e hala girilememekte. Bu Türk Ordusu 9 günde Yunan Ordusu’nu kırıkkalelerle Dumlupınar’dan İzmir’e denize dökmüştü. Bırak onu Ankaradan istanbula 27 günde kılıçtaroğlu yürüdü ve vardı.

Acı içimi acıtarak söylüyorum hergün küçük bedenlerin tecavüzlerle kirletilip bir bir ölümleri ile karşılaşmaktan gına geldi. Bunlarda cemaat liderlerinin ve Diyanet’in absuruk fetvalarının payı bana göre çok.  Şahsen utanıyorum,yanımdakinin ne olduğunundan şüphe duyuyorum.

Bütün bunlara rağmen 17 senedir iktidar olup yol yapmayı demokrasi sanan GERZO’ların Cumhuriyet için söylediklerine mevkileri neresi olursa olsun takılamıyorum.

Onlara bu hakları tanıyan sistemi göremeyen gözlerinin ardında beyin olduğunu sanmıyorum.