Sustum ! Ya İlahi Ya Rab Sükutumu En Güzel Duam Eyle!.
Hepimizin aynı anda teneffüs edip içine çektiği bizi saran bir hava var etrafımızda.
Nedense aynı şekilde hepimizi saran koruyan bir sevginin etrafımızda var olduğunu bildiğimiz, bunu iliklerimize kadar hissettiğimiz halde neden, niçin kabullenemediğimizi de kendi içimizde dahi olsa bir türlü sorgulayamayız.
25 Subat 2015 10:56:00
Hepimizin aynı anda teneffüs edip içine çektiği bizi saran bir hava var etrafımızda.
Nedense aynı şekilde hepimizi saran koruyan bir sevginin etrafımızda var olduğunu bildiğimiz, bunu iliklerimize kadar hissettiğimiz halde neden, niçin kabullenemediğimizi de kendi içimizde dahi olsa bir türlü sorgulayamayız.
Her ferdin kendine has farklı çıkar hesaplarının olduğu bir politikayla hayatı sürdürüyoruz. Bizler bizi yaratan tek bir Allah’ın kulları, aynı milletin fertleriyiz.
Ülkeleri yönetenler, devleti yönetenler gelir geçer ama millet ebediyete kadar birlikte yol alır. Yapılan her yanlış hem kendimize hem de karşımızdakilere zarar verir. Halkın zarar gördüğü bir politik süreci sürdürmek ise hiç de akıl işi değildir.
Eğer bizler, umut bekleyenlere bekledikleri bir geleceği vaat edemiyorsak, bir araya gelip millet olmayı başaramıyorsak nerde yanlış yapıyoruz diye düşünmemiz gerekir.
Önümüzdeki genel seçimi, millet olarak birleşip ülke yararına en iyi şekilde sonuçlandırmamız gerekir diye düşünmektense, her seçim öncesi olduğu gibi yine sen yerli ben yabancı, meclise sen değil ben girmeliyim kavgalarını sürdürüyoruz.
Hiç birimiz yabancı değiliz, hiç birimiz yerli de değiliz. Bizler hepimiz vatan edindiğimiz bu topraklara sonradan geldik ve yıllardır bu topraklarda tarihin en uzun ömürlü, dayanıklı, güçlü devletlerini kurduk.
Başıboş göçebeler gibi bu topraklara gelip yerleşmedi atalarımız. Alperenler, gazi dervişler sıfatıyla, örgütlü bir toplum olarak gelip yerleştiler. Sosyal örgütlenmeler bu topraklara gelen ilk Türklerden beri devam etti.
Türkiye’nin ekonomik ve toplumsal gücü, Türkiye Devleti halkıyla uyumlu olduğu sürece, her kapıyı açabilir, açılan her kapıdan içeriye girebilir.
Ben önümüzdeki genel seçimde Dünyanın ayakta alkışladığı, gurur duyduğu bir bilim adamının asla siyasete girmeyeceğini kendini her zamanki gibi bilime eğitime adayacağını bildiğimden, aile fertlerinden birinin bölgemizden mecliste olmasını, hocanın gücünden faydalanabilmemiz için buna şiddetle ihtiyacımız olduğunu defalarca gündeme getirdim, çaba sarf ettim.
Kendisi siyasetten uzak duran bir baba, evlatlarını siyasete sokar mı elbette ki hayır. Ben bu babayı ikna edebilmeniz için sadece yazılarımla yola çıkmış bir aracıydım. Bundan faydalanmanızı ve gerekirse toplanıp Ankara’ya kadar gitmenizi hocayı ikna etmenizi bekledim. Hoca siyasete girmese de oğlunu bu halka hizmet etmeye feda etmesini isteyebilirdiniz. Memleketinizin, çoluk çocuğunuzun geleceği için Hocayı buna ikna edecek manevi gücü kendinizde bulabilirdiniz.
Eğer onlar siyasete girmek isteseydi kendileri zaten çoktan aday adayı olurlardı ama ben halkın sesi oldum, halkın çığlığı oldum, çaresizlerin çaresi oldum, yazılarımla paylaşımlarımla sizlere ulaşmaya çalıştım sizleri harekete geçirmeye çalıştım.
Sizler çıkar peşinde koşanların önünde diz çökmeyi, baş eğmeyi tercih ettiniz. Sizler memleketinizin, çocuklarınızın geleceğini hiç düşünmediniz. Size umut olacak gerçek adayın peşine düşmek için Ankara yollarını aşındırmanız gerekirdi.
Ama neden yapasınız ki hazırcılığa, nemelazımcılığa, adam yerine konulmaya değil de itilip kakılmaya alışmış bir toplumuz nasıl olsa. Bizler güzel sözlerden anlamayız, bizlerin iyiliği için çalışan insanlara inanamayız. Çünkü çoğumuz çıkar peşindeyiz, kendi menfaatlerimiz uğruna karşımızdakileri ezer geçeriz. Ben iyi olayım da gerisi umurum da değil deriz.
Sonunda ah vah eder çok pişman oluruz, iş işten geçmiş olur ama yine de asla tüm yaşanan olumsuzluklardan ders almayı bilmeyiz.
ÇÜNKÜ KENDİMİZ İNANDIRICI VE GÜVEN VERİCİ DEĞİLİZ, HERKESİ KENDİMİZ GİBİ BİLİRİZ.
Haber : damar67
ETİKETLER : Yazdır
» Henüz BUGÜN Haber Görünmüyor