MORRİSON’UN YAPI İŞÇİLERİ ve EREĞLİ ( 2 )
02 Aralik 2019 13:49:00
Fukara Tahir olarak anılan Tahir Öztürk, Yalınayak İsmet olarak anılan İsmet Demir ve John Thalmayer’in anısına ithaf olunur..
Türkiye Yapı-İş Federasyonu ülke genelinde hak arama mücadelesi başlatır. Örgütlenme çalışmalarında uluslararası federasyon temsilcisi Amerikalı John Thalmayer de aktif olarak yer alır. Daha sonraları Thalmayer, işçilere yol gösterdiği, sendika tarihini öğrettiği, işçilerin örgütlenmesinde hangi yolların izlenmesi gerektiği konusunda deneyimlerini aktardığı için Amerikan sermayeli olan Morrison’u kızdıracak ve Türk Bakan tarafından vize tarihi uzatılmayarak sınır dışı edilecektir.
Fukara Tahir olarak anılan Tahir Öztürk, Yalınayak İsmet olarak anılan İsmet Demir, John Thalmayer ve arkadaşlarının çalışmaları sonucunda inşaat işçilerinin mücadelesi yükselir. 3 Mayıs 1962’de Ankara’nın Ulus Meydanından TBMM’ye doğru bir yürüyüş gerçekleştirilir. “Açların Yürüyüşü” olarak bilinen bu yürüyüşe o gün için çok büyük bir kitle katılır. 5 binin üzerinde işsiz “Af değil, iş!” diye haykırarak Meclise ulaştığında milletvekilleri korkuyla arka kapıdan terk ederler Meclisi. Dönemin Çalışma Bakanı olan Bülent Ecevit için “Ecevit İstifa” sesleri yükselir. Yine dönemin Başbakanı olan İsmet İnönü için de “İnönü İstifa” diye tepkiler ortaya konur. Eyleme katılanların çoğunluğunu kısa süreli, istikrarsız işlerde, senenin sadece birkaç ayı çalışabilenler oluşturmaktadır.
Ancak Morrison yönetimi, hükümetin de yardımıyla işçilerin mücadelesini ezebileceğini düşünmekte, yapı işçilerinin çalışma koşullarını günden güne daha da zorlaştırmaktadır. Dışarıdaki işsizleri göstererek ücretleri düşürmekte, ölümü göstererek işçileri sıtmaya razı etmeye çalışmaktadır. İşçiler bu haksızlığa ve hukuksuzluğa karşı susmayacak, koşulların düzeltilmesi için Ereğli’de bir miting yapmaya girişeceklerdir. Fukara Tahir ve John Thalmayer çalışmaları hızlandırırlar. Ne var ki sonraki dönemlerde “toprak işleyenin, su kullananın” diyecek olan “Halkçı Ecevit”, mitingin yapılmasını engellemek ister. Son anda sendikayla görüşeceğini açıklayarak mitingi erteletir. Türk-İş hükümete bir şans daha tanımak gerekçesiyle mitingi erteler ama sorunlar katlanarak birikir. Hükümet ve Morrison’un oyunları karşısında Fukara Tahir ertelenen mitingin 12 Ağustosta yapılacağını duyurur. Hazırlıklar başlar.
Ecevit miting yapılmasını “tahrik” olarak gördüğünü söyler ve şöyle der:
“Türk halkını ürkütücü birtakım taşkın davranışlara, Türk işçisini teşvik ve tahrik etmek çabası içindedirler.”
Öyle ki “işçilere sınıf şuuru değil, milli şuuru ikame etmeyi” şiar edinen Türk-İş bile bu suçlama karşısında şöyle diyecektir: “Ereğli mitingi her türlü tahrikten uzak Türk işçisinin haksızlığa karşı tepkisidir. Bu tepki bütün Türk işçisi tarafından desteklenecektir.” Mitingden bir gün önce mitinge katılmalarını engellemek için jandarma işsizleri kamyonlara doldurarak Ereğli’nin onlarca kilometre ötesine götürür. Ancak ertesi gün işsizler oradadır. Planlanan programın birkaç saat öncesinde alanın dolması nedeniyle program iki saat erken başlatılmak zorunda kalınır. Tüm karalamalara ve engellemelere rağmen miting coşkulu bir şekilde yapılır.
Uzun uğraşlar ve eylemler sonucunda 274 sayılı Sendikalar Kanununun ve 275 sayılı Toplu İş Sözleşmesi Grev ve Lokavt Kanununun yürürlüğe girmesiyle birlikte Morrison’da toplu sözleşme görüşmeleri başlamıştır.
Görüşmelere grubuyla birlikte katılan Tahir Öztürk’ün karşısında Morrison’un temsilcisi olan Süleyman Demirel oturmaktadır. Daha sonraları başbakan ve cumhurbaşkanı olan Demirel o zamanlar işçi düşmanı Morrison Süleyman olarak bilinmektedir. Yapı-İş Federasyonu, görüşmeleri olduğu gibi tüm açıklığıyla işçilere açmaktan çekinmemektedir. Ecevit ile görüşürken de, Morrison Süleyman ile görüşürken de aynı biçimde işçilerin taleplerini eğip bükmeden cesur bir şekilde aktarmaktan geri durmamaktadır. Uğraşlar neticesinde Erdemir ile toplu sözleşme yapılarak atılan işçiler geri alınmış ve ücretler yükseltilmiştir.
Zor koşullara ve kısıtlı imkânlara rağmen zulmün kalesi olarak bilinen Morrison’da işçilerin örgütlü çalışmaları ve tepkileriyle mevcut durum değiştirilmiştir. Morrison yapı işçilerinin, Kavel işçilerinin, Paşabahçe işçilerinin mücadelesi ve sınıfımızın nice mücadele örnekleri bizlere gösteriyor ki en zor koşullarda bile işçiler arasında yaratılan birlik sayesinde zorluklarla baş edilebilir. Türkiye işçi sınıfı tarihinde doğru temellerde yürütülen örgütlü mücadelelerin kazanımla sonuçlandığı pek çok örnek vardır
Sevgilerimle..