Osman Gazi’nin parasını geçmeyen de ödeyecek: ‘Bedeli Beyaz Türklere’........
Hükümetin bayram tatili öncesi görkemli bir törenle açtığı Osman Gazi Köprüsü’nün 35 dolarlık geçiş ücreti, ABD’deki tüketici fiyatları endeksine göre artacağı için yıl sonunda araç başına 40 doları bulacak.......
13 Temmuz 2016 15:16:00
Hürriyet yazarı Uğur Gürses köprüyü yapan şirkete verilen kamu taahhüdünü ayrıntılarıyla anlattı. Buna göre yüksek ücret eleştiri konusu olunca yapılan indirim ve taahhüt edilen araç sayısına ulaşılamaması bütçeye her yıl milyonlarca lira külfet olarak geri dönebilir.
Köprü ücreti binek otomobiller için 120 liradan 88.75 liraya indirilmişti.
2010 tarihli sözleşmenin ayrıntıları şöyle:
* Körfez geçiş ücreti 35 dolar olarak belirlendi. Bu oran da, ABD’deki tüketici fiyat endeksine bağlandı. Haziran sonunda 39 doları bulan rakamın yıl sonunda 40 dolara ulaşacağı sanılıyor.
* Köprüden an itibariyle geçen her yurttaştan 25 dolarlık (88.75 lira) ücret alınıyor. Ancak devlet, yıl sonunda 40 doları bulacak ücretle 25 dolar arasındaki 15 doları, firmaya ödeme taahhüdünde bulundu.
* Sözleşmeye göre devlet her araç başına sadece 15 dolar ödemeyecek, ayrıca şirkete taahhüt edilen 40 bin araçtan daha az araç geçerse, geçmeyen her araç başına da 40 dolar ödeyecek.
Gürses’in verdiği olası bir örnekle, ortalama günde 10 bin araç geçişi olsa, devlet her geçen araç için 15 dolardan yılda 55 milyon dolar ödeyecek. Geçmeyen 30 bin araç içinse 40 dolardan yılda 432 milyon dolar ödeyecek. Bu varsayımda hazineden yılda 486 milyon dolar katkı payı çıkmış olacak.
‘Bedeli Beyaz Türklerden çıkacak’
Gürses, haberinde anlattığı geçiş ücretlerinin ayrıntılarına, yazısında da değinerek, köprünün devasa bir kamu taahhüdüyle yapıldığının altını çizdi.
Devletin cebinden çıkacak bedelle, köprü parasının hem geçene hem de geçmeyene ödetildiğini kaydeden Gürses şöyle devam etti: “Bu geçiş ücreti ile Osman Gazi Köprüsü’nün en başta gelen potansiyel müşterisi, gelir düzeyi yüksek ‘Beyaz Türkler’ olacak. Dileyelim ki İzmir’e uzanan yol hattı ve periferide bulunan kentlerdeki yüksek gelirli araç sahipleri, bu astronomik bedelli köprü ve otoyolu sıklıkla kullansınlar ki verilen kamusal taahhüt nedeniyle kullanmayanların da cebinden çıkacak bedel azalsın. Köprünün Bodrum-Çeşme tutkunlarınca övülmesi, daha fazla araç geçiş umudunu arttırıyor.”
Köprü bedelinin yurttaşlara KDV ve ÖTV vergileriyle geri dönebileceğini de belirten Gürses şunları yazdı: “Hatta teşvik edici çeşitli yöntemler de geliştirilmeli ki; Bodrum ve Çeşme’ye akan ‘Beyaz Türkler’ daha sık gidip gelip bu yolu kullansınlar. Böyle olsun ki; Polatlı’daki buğday üreticisi çiftçi bu yükü, satın aldığı mazot üzerine eklenmiş KDV ve ÖTV gibi vergilerle paylaşmak zorunda kalmasın.”
‘Köprü ve otoyol bedelleriyle arasında uçurum var’
Köprü ve otoyollardan elde edilen gelirle Osman Gazi Köprüsü’yle karşılaştıran Gürses, aradaki farkı şöyle anlattı: “Karayolları Genel Müdürlüğü (KGM) verilerine göre 2015 yılında Fatih Sultan Mehmet Köprüsü’nden (FSM) günlük olarak geçen araç sayısı 196 bin. Boğaziçi Köprüsü’nden ise 190 bin. FSM ve Boğaziçi köprülerinden 2015’in tamamında elde edilen brüt gelir 105 milyon dolar. Peki Türkiye’de halihazırda kurulu ve ücretli tüm otoyollardan elde edilen gelir nedir? Yine KGM verileri, yaklaşık 1850 km uzunluğundaki otoyollardan 2015’in tamamında 286 milyon dolar brüt gelir elde edildiğini söylüyor. Köprü gelirleri de eklenirse toplam 391 milyon dolar. Tüm otoyol ve köprü geliri tek kalemde Osman Gazi’nin yukarıdaki hesaba göre oluşan taahhüdüne gidecek demektir.”
Haber :
ETİKETLER : Yazdır
» Henüz BUGÜN Haber Görünmüyor