![BAŞKALARININ ÇOCUKLARINI SAVAŞ GÖNDERMEK....](https://www.damar67.com/image/editor/resimeyok.jpg)
BAŞKALARININ ÇOCUKLARINI SAVAŞ GÖNDERMEK....
06 Temmuz 2015 22:47:00
Başkalarının çocuklarını savaşa yollamak kolay
Çok mu sert geldi? Ama gerçek bu! Geçmişten bugüne savaş çığırtkanlığı yapanlara bakın:
Hangi siyasetçi, hangi fikir insanı, hangi köşeci bizzat cepheye gitmiş? Hangisinin oğlu, damadı, yeğeni veya herhangi bir yakını, savaş ortamında bulunmuş? Hangisi, çocuğunu riskli bölgeye yollamış? Birkaç istisna haricinde, tek bir örneğe rastlayamazsınız bu ülkede!
Tansu Çiller’in başbakan olduğu, Güneydoğu’da en ağır çatışmaların yaşandığı 90’larda oğlu Mert Çiller’in İstanbul Sualtı ve Kurtarma Komutanlığında asteğmen olması ve hafta sonlarını Yeniköy’deki yalıda geçirmesi basında çok kez yer almıştı.
Benzer şekilde, eski Genelkurmay Başkanı Doğan Güreş’in oğlu da İzmir Narlıdere’de kısa dönem erlik yaptı, orduevlerine borç taktığı da basında yer aldı. (Milliyet, 24/05/2005)
Konu “vatanın bölünmez bütünlüğü”ne gelince mangalda kül bırakmayanlara bakın.Çoğu, bedelli peşinde koşmadı mı? (Bedelli kötüdür anlamında değil, çelişkiyi vurgulamak için söylüyorum.)
Çoğu, askerliği en güvenli yerde yapmak için tüm olanaklarını zorlamadı mı?
Çoğu, çocuğunu yurtdışında okumaya ve çalışmaya yollamadı mı?
Çoğu Cocuğuna anlı şanlı hastanelerden çürük raporu almadımı?
Benim bildiğim Ezber bozan tek örnek, bildiğim kadarıyla dışişleri bakanıyken Prof.Dr. Mümtaz Soysal’ın oğlunun Van’da jandarma olarak görev yapmasıydı.
Bugünün siyasetçilerinin oğulları, akrabaları askerlik yapsa dahi nerede/nasıl yaptığını bile sorgulayamayan bir basın var.
Savaş tamtamlarının çalındığı bir döneme girdik yine!
Bugünlerde Suriye’ye girelim, savaşalım, öldürelim, temizleyelim diyenlere iyi bakın.
Kimi öldürecekler, o da belli değil.
Başkalarının çocuklarını Ortadoğu’nun kanlı savaşına yollamanın, çözüm sürecini yokuşa sürüp ülkede iç savaşı körüklemenin ne kadar tehlikeli olacağını bildikleri halde bu yola girenlere sesleniyorum;
Savaş üzerinden erken seçim kurgulamak, bu senaryodan kazanmayı medet ummak, sadece bir partinin değil, bir ülkenin de sonu anlamına gelebilir.
Roma’yı da yakarım diye nara atarken bir bakmışsınız, kendiniz de yanmış, bitmişsiniz…
Değer mi?..
Sevgilerimle...