
TAM 45 YIL GEÇTİ...
06 Mayis 2017 13:37:00
Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan'ın idamının üzerinden 45 yıl geçti.
1971 askeri muhtırası sonrasında öğrenci hareketlerine yapılan operasyonlar sonrasında yakalanan Deniz Gezmiş, 6 Mayıs 1972'de idam edildi.
Özenle saklanan fotoğraflar, mektuplar ve belgeler, Can Dündar'ın deneyimli gazeteciliği ve Deniz'in yıllarca sessiz kalan kardeşi Hamdi Gezmiş'in tanıklığıyla birlikte yıllar sonra ‘ABİM DENİZ’ isimli kitabıyla gün yüzüne çıktı. Devrim ideali peşinde fedakârca koşturmuş bir kuşağı ve dönemin siyasi atmosferini ortaya koyan Abim Deniz Denizlerin "onurlu ve cesur" duruşlarına içten bir selam oldu.
Kitapta, Deniz Gezmiş’in kardeşi Hamdi Gezmiş, annesinin Deniz’in idamını öğrendiğinde duyduğu büyük acıyı şöyle anlatmış;
“5 Mayıs Cuma günü yine okula gitmişti annem… Sabahçıydı. Sıkıyönetim vardı. İzin almak kolay değildi. Okulda müdürü, "Siz gidin hocam” demiş; izin vermişler.
5'ini 6'sına bağlayan gece evde baş başaydık. Oturduk radyonun başına bekledik sabaha kadar…
Belki TRT vermez diye bir yandan Moskova Radyosu'nun Türkçe yayınını dinliyordum. Yok. Haber yok.
Uzanmıştık, arada dalıyorduk; sonradan söyledi annem, infazın yapıldığı saatlerde, gece 2 civarında sıçrayarak uyanmış. ‘Bir an içimden bir şeyler koptu’ diye anlattı.
Sabah oldu. 7 ajansında ilk haber olarak verdi:
'Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan, Hüseyin İnan bu sabaha karşı idam edildiler.’
Annem arka odadaydı.
'Anne bak, haberlerde bir şey diyor’ dedim. Duydu, feryadı kopardı. Yere attı kendini, bağırmaya başladı.
'Gitti oğlum, Deniz'im’ diye ağlıyordu.
Korkunç bir üzüntüydü. Teselli etmeye çalıştım, ama ben de ağlıyordum.
Ağlaştık ana oğul…
Sonra akrabalar yetişti. Acıyı paylaştı.
O zamanlar cumartesileri yarım gün olurdu. Annem o haldeyken Nural Yengemi okula yolladı; o gün gelemeyeceğini bildirdi.
Akşam babamla Bora abim otobüsle geldiler. Kalabalık dağılınca aile baş başa kaldık.
Bir müddet konuşmadık, sadece ağladık.
Sonra gece, sakinleşince anlattılar.
Annem, 'Gördün mü çocuğumu’ diye sordu.
'Gördüm, sarıldım’ dedi babam…
'Nasıldı?’
'Boynunda bir morarmışlık vardı. İp izi…’
Günlerce ağladı annem; günlerce ağladı.“
Kaynak: Can Dündar