BİZE BUNLARDAN LAZIM….
28 Ekim 2019 11:04:00
Sebastião Riberio Salgado
Ününün doruğundayken ortalıktan bir anda kaybolmuş.
Üç yıl kimse bulamamış.
Bir gün elinde 240 bin kare fotoğraf ile çıkmış ve uluslararası bir kampanya ile hepsini satmış!
Parasıyla da üç yıl boyunca fotoğraflarını çektiği Brezilyalı topraksız köylülerin yaşadığı binlerce dönüm araziyi satın alarak, köylülere dağıtmış!
Salgado, 1986 ve 1992 yılları arasında o ana kadar ki en büyük projesi olan “Workers/İşçiler (1993)” üzerinde çalışırken ve bu albümü hazırlarken 26 ülke gezerek müthiş bir işçi profili çıkartır!
Kimi eleştirmenlere göre “Workers”, Karl Marx’tan sonra yazılmış en iyi “manifesto”dur! Seçilen konuların marksizm ile ilişkisi olması, biçimsel olarak da, kimi zaman göze batacak kadar koyu tonlar ve buna bağlı olarak dışavurumcu etkiler bu paralelliğin izleri olarak görülebilir.
Salgado’nun başarısının diğer bir sırrı da entelektüel birikimini pozitif bir biçimde çalışmalarına yansıtmasıdır.
Ekonomi üzerindeki birikimi yoksulluk, üçüncü dünya ve sanayileşme kavramlarına eleştirel yaklaşımını belli bir paradigma içerisine oturtmasını sağlamıştır.
Dünyanın yaşayan en büyük iki fotoğrafçısından birisi,
Kodak sadece Salgado yüzünden Tri-Max filmlerin üretimini durdurmaktan vazgeçmiş.
Leica ise yeni bir objektifi piyasaya çıkarmadan önce ona gönderirmiş. Eğer o beğenmezse, piyasaya sürmezmiş.
Salgado. Tam adıyla, Sebastião Riberio Salgado ..
Çektiği tek kare fotoğrafla ünlü fotoğraf ajansı Magnum’u batmaktan kurtaran kişi.
Muhalefet kendisine Brezilya cumhurbaşkanlığını önerdiğinde, “Politikacı olursam, yalan söylemeyi öğrenirim” diyerek nazikçe reddeden aydın ..
İnsanlığa daha fazla Salgado lazım ..
……………………………………………………..
Amerika’da Stanford Üniversitesinde sınavlarda gözetmen bulunmaz.
Öğrencilerden birisi gelir, öğretim üyesinden kâğıtları ve soruları alır, arkadaşlarına dağıtır ve hep birlikte sınav olurlar.
En son kalan öğrenci, arkadaşlarının kâğıtlarını toplar ve öğretim üyesinin odasına gidip kâğıtları ve diğer sınav dokümanlarını teslim eder.
Bu öğrenciler mezun olduktan sonra yüksek ücretle ve saygın şirketlerde iş bulabilirler.
Bu öğrenciler içerisinde kopya çeken olmaz mı?
Zaman zaman kopya çekmeye teşebbüs eden öğrenciler olur. Diğer öğrenciler ona şöyle seslenir
"Hey sen… Kopya çekerek Stanford Üniversitesinin diplomasını almak için çaba sarf eden arkadaş. Bu dünyada seninle aynı diploma ile yaşamak istemiyorum."
Sonuç, kopya çeken öğrenci üniversiteden atılır.
Bizde bu işler nasıl mı olur?
40 öğrencinin başında 2 gözetmen bekler. Gözetmenler kopya çektirmemeye özen gösterirler. Bazen öğrenciler topluca kopya çeker ve öğretmen, mühendis, hemşire olurlar.
Sonra ne mi olur?
Kopya çekerek öğretmen olana kendi çocuğunmuzu verip, onu eğitmesini, kopya çekerek mühendis olanın yaptığı binanın depremde yıkılmamasını bekleriz.
Sevgilerimle….