“Bir grup gazeteci”..
05 Subat 2020 17:40:00
Yakın bir zaman önce, yerel basının bünyesine bölücülük ve ahlaksızlık virüsü şırınga eden karanlık güçler, bunun ilk meyvelerini almaya başladı.
İlk olay, Belediye Başkanı Posbıyık’ın, “bir grup gazeteci” tarafından ziyaret edilmesiydi.
Bu, normal bir olay değildi. Çünkü, küçük bir grup da olsa basının bölündüğü izlenimini veriyordu.
Ziyaretin nedeni de tam olarak belli değildi. “Bir grup gazeteci”, belediyenin bir mahkeme kararına uyarak, Gazeteciler Derneği’ne ait bir büfeyi kaldırmasına teşekkür etmek için mi oraya gitmişti, yoksa belediyenin yerel basına sağladığı abone desteğini rakam olarak arttırmasına teşekkür etmek için mi?
Her ne kadar belediye basın bürosundan Bilgin Avcı imzalı bir metin gazetelere ‘Büfenin kaldırılmasına teşekkür’ şeklinde yansısa da, ziyarette hazır bulunan gazeteciler konuyla ziyaretin alakası olmadığını belirtti.
Hangisi olursa olsun, ziyaretin bir mantık bütünlüğü yoktu.
Bir defa, Gazeteciler Derneği’nin büfesinin kaldırılmasına sevinen gazeteci olamazdı!
GAMEDA’nın hiçbir işlevi olmayan jestinin hedefi de, belediye değil, GAMEDA Başbayii idi.
Abone için teşekkürü ise, olsa olsa, tüm (en azından büyük çoğunluk) adına Gazeteciler Derneği yönetimi yapabilirdi.
Kaldı ki, 100 civarındaki gazeteci içinde 10 kişilik bir grubun Posbıyık’a teşekkür ziyareti yapması, ötekilerin niye yapmadığı sorusunu da içinde taşıyordu ki, bunun belediye başkanı için herhalde övünülecek bir yanı yoktu! Posbıyık, zor durumda bırakılmıştı.
“Bir grup gazeteci” belediye’den nemalandığı bilinen bir gazetecinin yönlendirmesiyle çocukça bir işe imza atmıştı, kısaca.
Üçüncü olay, Ereğli’ye yeni atanan Emniyet Müdürü Hakan Çelik’in, Gazeteciler Derneği yönetim kurulunun bir kısım dernek üyesi ile birlikte hosgeldiniz ziyaretinde bulunmasının akabinde yaşandı:
“Bir grup gazeteci”nin ziyaretinin ilginç yanı bir önceki emniyet müdürünün merkeze alınmasına yolaçtığı iddia edilen asılsız bir ihbar olayının muhbirinin de grup içinde yeralmasıydı! Bunun öncesinde muhbirin kuklaları da Çelik’e bir ziyaret gerçekleştirmişti.
Eminiz bundan Hakan Çelik’in haberi yoktu.
Bu gibilerin ihbarlarını ciddiye almanın yolaçtığı ve açacağı sonuçları işaret etmesi bakımından bu olay bir uyarı olarak halen de güncelliğini koruyor.
Bu gibi yanlışlara düşülmemesinin çaresi, muhbirlerin kimliklerinin ciddi bir araştırmaya tabi tutulması ile bireysel değil kurumsal ilişkilerin öne alınmasıdır.
“Bir grup gazeteci”nin bu gibi mantıksız ziyaretleri kimseye onur getirmez! Piyasa yapma’nın daha düzgün yolları vardır.
Meslek içinde grupçuluk/hizipçilik yapmak bölücülüktür.
Bunun dışında etik zafiyettir! Hele hele bu işi ahlaksızlığı tescillenmiş bir muhbirin/şantajının eşliğinde yapmak,mesleğe ihanet, ahlaksızlık tezgahına da hizmettir!
Bugün yerel basının esas sorunu, karanlık güçlerin basını bölmek ve işlevsiz kılmak için kurguladıkları bölücülüğü ve ahlaksız yayıncılığa karşı mücadeledir.
“Bir grup gazeteci” ilkten bu gibi pislikten yakasını kurtarmalı ve muhalefet yapacaklarsa, örgüt içinde yapmalarıdır.
Piyasada üç kuruşluk değeri olmayan, şantaj ve belaltı olaylar ile nam salmış ve mahkemelik olmuş/olacak kişilerle işbirliği yapmak veya onları içine almaya çalışmak temelinde gazetecilik etik değerlerine koca bir leke sürmek anlamına gelir.
Ahlaksızlık ve bölücülük virüsüne şu veya bu şekilde destek olanların da akıllarını başlarına alması gerekiyor! Şirazesi kaymış bir basının kime ne ölçüde zarar vereceği peşinen kestirilemez çünkü!..