
HUKUKTA SENEDİN HATRI VAR MI?
30 Aralik 2024 15:56:52
Hatır senedi, tacirlerin birbirine güven esasına dayalı olarak ticaret hayatında sıkça kullanılmaktadır. Genellikle, tacirin ekonomik durumunun daha iyi durumda olduğunu göstermek amacıyla düzenlenen hatır senetleri, hukuk doktrininde;
“…hatır senedi, taraflarca anlaşılarak alacaklı menfaatine bedelsiz kılınan, hatır borçlusunun senet bedelini hatır alacaklısına ödeme iradesinin mevcut olmadığı ve hatır alacaklısının da bu durumu bilerek kabul ettiği senetler…(1)”şeklinde tanımlanabilmektedir.
Yani aslında düzenlenen senet, herhangi bir borç ilişkisine dayanmamakta ve senet alacaklısı kişinin yararına senetle bir alacak oluşturulmaktadır. Böylece, senet alacaklısı lehine düzenleniyorsa alacaklı taraf, üçüncü kişilerle olan borç ilişkilerinde elindeki senede dayalı alacağı bir teminat olarak göstererek kendisine kredi temin edebilmektedir. Borçlu taraf lehine senet düzenleniyor ise alacaklıların malvarlığına el koymasına engel olunmaya çalışılmaktadır.
Hatır senetlerinde esas unsur, senet konusu alacağın aslında tahsil edilmeyeceği konusunda tarafların anlaşmasıdır. Geçerli bir senedin tüm unsurları hatır senedinde mevcut olsa da,taraflar menfaatleri gereği tahsil kabiliyeti olan senedin tedavüle sokulmayacağı hususunda birbirlerine güvenmektedir. Dolayısıyla, söz konusu senedin dava veya icra takibi konusu yapılmayacağı düşünülmektedir.
Ancak, ticari hayatta tüm unsurlarıyla geçerli olan bu senet, tarafların aralarındaki hatır ilişkisine aykırı olarak dava/icra takibi konusu yapılmakta yahut 3. kişilere ciro edilerek devredilmektedir.
Senedin kötü niyetli olarak 3. kişilere devredilmesi durumunda, hatır ilişkisinden kaynaklandığını ileri sürmek mümkün olmayıp senet geçerli kabul edildiğinden bir anda aslında hiç olmayan yüklü miktarda borçların borçlusu olma durumuna düşülmektedir.
Senet 3. kişilere devredilmese de, senedin alacaklısı olan tarafın kendisine duyulan güveni kötüye kullanarak dava açması veya icra takibi başlatması da pek ala mümkündür. Böyle bir durumda senet şeklen geçerli olduğundan, senette borçlu olarak görünen tarafın kendisinin borçlu olmadığını ispat etmesi gerekmektedir. Ancak 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu gereği, borçlu olunmadığının ispatı tanıkla değil yine başka bir senetle/yazılı delille yapılabilmektedir.
Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 20.06.2013 tarihli 2013/7669 Esas ve 2013/11518 Karar sayılı kararında: “..Bu durumda HMK’nın 201. maddesi uyarınca senede bağlı her çeşit iddiaya karşı ileri sürülen ve senedin hüküm ve kuvvetini ortadan kaldıracak nitelikte bulunan hukuki işlemler tanıkla ispat olunamaz. Başka bir anlatımla, senede karşı ileri sürülen iddiaların yazılı delille kanıtlanması gerekmektedir.”şeklinde belirtilerek bu durum açıkça ortaya konulmuştur.
Gerek senedin alacaklı tarafına duyulan güvenin kötüye kullanılmasının borçlutarafın ticari hayatına verdiği zarar gerek hatır ilişkisinin senet borçlusu tarafından ispatının zorluğu değerlendirildiğinde, geçerli bir senedin tüm sonuçlarını doğuran hatır senedinin düzenlenmesi konusunda, hukukun hatrı korumadığını belirterek tacirlerin bir kez daha düşünmelerini tavsiye ediyorum.
» Henüz BUGÜN Yazı Görünmüyor
» Henüz BU HAFTA Yazı Görünmüyor