TARİH DEĞİL, HATALAR TEKERRÜR EDER
27 Ekim 2014 17:51:00
Büyük atılımlar her dönem sancılı olmuştur. Son zamanlarda Ereğli de sancılı bir dönemden geçiyor. Çoğunluğun asla onaylamadığı, eski yerine kıyasla nerdeyse şehir dışına çıkarıldığı, halk tarafından tartışılan yeni hastane binası, gerek yerel basında gerekse sanal medya da ve yorumlarda kolay bitecek gibi görünmüyor.
Hastane binasının o tarafa gitmesi iyimi oldu, kötümü oldu bunu zaman bizlere daha net gösterecektir. Elbette yer açısından baktığımızda bu yakada denize karşı, ferah bir alanda olan eski hastanenin yeri çok mükemmeldi. Hastanenin daha da genişletilerek büyütülmesi için arka tarafında mevcut geniş alana da sahipti istense aynı lüks, modern hastane eski yerin de de yapılabilirdi ama her ne düşünüldüyse oraya değil de fizibilitesi ne kadar hastane yapılmasına uygun bilinmez bir çukura yapıldı.
Bu hastanenin oraya yapılması kimlere fayda sağlayacak zamanla göreceğiz. Bu hastanenin oraya yapılmasından ziyade insanların şikayeti, eski hastane civarında yaşayan halkın göz ardı edilmesi olmuştur. Bu olay da kesinlikle ‘’eski hastane bu tarafta iken o tarafta yaşayanlar, buraya nasıl geliyordu ise şimdi de bu taraftakiler aynı şekilde yeni hastaneye gitsin’’ diye karşılıklı tartışarak çözüme ulaşılmaz, uzlaşma olmaz, aksine bu tür tartışmalar, düşünceler, insanları daha da birbirine kırıcı davranmaya iter.
Eski hastane binasının olduğu yere ne yapılacağı da halk arasında merak konusu, her ne yapmaya karar verilmişse verilmiştir zaten şu ana kadar, hadi oranın küçültülerek yine hastane olarak kalmasına, halka acilde olsa hizmet verilmesine imkan verilmedi, bunun için neden hiçbir alternatif düşünülmedi. Türkiye, elinde diplomasıyla evinde işsiz, vatandaşa hizmet etmek için bekleyen birçok sağlıkçısıyla ünlü bir ülke zaten. Kimse doktorumuz hemşiremiz sağlıkçımız yok demeye kalkmasın.
Diyelim bunu yapmadınız ve Ömerli tarafına o modern hastaneyi yaptınız mademki! O karar alındığı andan itibaren halk arasında bu polemiğin yaşanacağını da düşünmüş olmanız gerekirdi. Bu civarda yaşayan insanları da düşünüp adliye binası diye yapılan binanın bu tarafta yaşayan halka hizmet vereceği küçük ek bir devlet hastanesi olarak yapılabilirdi. İcabında gerek duyulduğunda yeni büyük binaya hasta nakledilebilirdi. O tarafa izdihamda olmaz her iki taraftan halka kaliteli sağlık hizmeti verilirdi.
Madem şehir dışa doğru açılsın isteniyor ki! ‘’ buda inanıyorum ki şart artık Ereğli bu kadar kalabalığı ve trafiği kaldırmıyor’’ Mahalle içinde adliye binasının işi ne Allah aşkına. Bu nasıl bir mantık nasıl bir şehirleşme planıdır.
Bu taraf eski Ereğli olarak anılır yeni hastane yapılan taraflarda geliştirilir yeni Ereğli olarak anılırdı. Hastanesiyle, adliyesiyle, terminaliyle, hükümet konağıyla, emniyetiyle ne kadar resmi dairesi varsa taşınsaydı o zaman Ömerli tarafına. Trafik hareketliliği de, yoğunluğuda o tarafa taşınmış olurdu, yerleşime uygun yollar yapılsaydı.
Çevre yolu yapılsa, yeni binalar yapılsa, sosyal tesisler yapılsa, O taraf sanayileşse Eski Ereğli de turiste açılsaydı, turizm alanı yaratılsaydı daha iyi olmaz mıydı? Ömerli ile Zonguldak arasında 15-20 dakikada kandilliye giden yol var, o yol yeniden düzenlense, genişletilse, kandillide canlanırdı.
Eğer bunlar gerçekten halka hizmet düşünülerek hareket edilse yapılmayacak şeyler değil ama herkes kendi menfaatini düşünüp olaylar çıkar ilişkisine dönüşünce maalesef çarpık kentleşme meydana geliyor, halka hizmet değil de halka eziyet gündeme geliyor.
Şehirlerde bu günün dağ başı dediğimiz yerler, yarının gözde yerleri oluverir yeter ki hizmet gelsin. Ereğli’nin her şeyden önce acil olarak otoparka ihtiyacı var, buna en kısa zamanda çözüm bulunmadığı sürece kazaların arkası gelmeye devam edecektir. Yol kenarına her tarafta park etmiş araçlardan yollarda ne yayalar yürüyebiliyor nede araçlar rahat seyir halinde gidebiliyor.
Sürekli olarak eleştirerek bir yerlere varamayız, bırakın Ereğli’yi ülke genelinde sıkıntı yaşamaktayız, birlik ve beraberliğimizi muhafaza ederek devletimize de, milletimize de, vatanımıza da, bayrağımıza da, ezanımıza da KENDİMİZE sahip çıkmayı bilmeliyiz.
NEFİS; ÜÇ KÖŞELİ DİKENDİR NEREDEN TUTARSAN TUT, BATAR CANINI YAKAR