MÜHÜR ASLINDA HALKIN ELİNDE
15 Haziran 2015 19:41:00
Demokratik bir sistemle ülkemizde seçim sandığına gidilerek seçim yapıldı, bu seçmen, bu millet sandıkta konuştu ve parti liderlerine gerekli mesajı verdi.
AK Partiyi iktidardan aldı, muhalefete de bir görev yükledi. AK Parti dışındaki diğer 3 partiye % 60 oranında bir oy çoğunluğu verdi. Her parti kendi payına düşen mesajı almalı ve ona göre davranmalı.
Bunu değerlendiremeyen, üzerine düşen sorumluluğun gereğini yapamayan kenarda durmaya devam etsin.
Halk, millet, seçmen muhalefet partilerinden daha çok haykırıyor yalnız şunu çok merak ediyorum, şimdi bu haykırış niye.
Nasıl ve kimler tarafından yönetilmek istiyorsunuz bunu siz seçin diye demokratik bir sistemle sandık kuruldu seçime gidildi. Sandık halkın konuştuğu yerdir, biz orada oylarımızla konuşmak istediklerimizi sözlerimizi sandığa atarız. Sandıktan çıkan sonuç bizlerin yani seçmenin tercihidir.
Bu seçmen isteseydi, yine yeniden AK Partiye tek başına hükümet kurdururdu, demek oluyor ki verdikleri mesaj ‘’tek başına iktidar olmanı istemiyoruz.’’
Ak Partiyi tamamen dibe de vurmadı bu seçmen, eğer AK Parti seçmen tarafından koalisyonda istemeseydi oy oranı kesinlikle düşük olurdu. Muhalefete AK Partiyi yanına al koalisyon kur mesajını verdi. Muhalefetteki partiyi de tek başına iktidara getirebilirdi seçmen istese ama demek şu anda bunu uygun görmedi ve içinde AK Partinin de olduğu bir koalisyonu uygun gördü.
Sandıktan bu sonucu çıkaran seçmen değil mi? Şimdi kalkmış neyin kavgasını yapıyoruz. Şu an karşımızda duran matematiksel seçim sonucu biz seçmenin eseridir. Madem AK Partinin olmadığı bir yönetim istiyordunuz o zaman sandıktan farklı sonuç çıkaracaktınız.
Bu çıkan sonuç seçmenin sandıkta konuştuğu başarısıysa, şimdi susup sonuçlarının ne olacağını beklemek zorundayız. Bu sonuca sebep olan bizleriz, bizler sandıkta kullandığımız tercihlerimizin sonucunu parti liderlerinin kucağına bıraktık. ‘’adımız hıdır, elimizden gelen budur’’ dedik, şimdi siz çıkın işin içinden. Bu seçim sonucu parti liderlerinin istediği ya da beklediği bir sonuç değil, bu tamamen biz seçmenlerin başarısı ya da başarısızlığıdır. Sonuçlarına da katlanmak zorundayız. Beğenmiyorsak daha farklı bir sonuçla ortaya çıkacaktık.
Seçim zamanı sandığa gitmek, sandık başında oy kullanmak, vicdanınızla baş başa kalıp karar vermek, o elinizdeki oy pusulasına mührü basmak var ya! Hiç de öyle sanıldığı kadar basit, ya da kolay bir şey değil. Siz yapacağınız tercihle tarih sayfalarına girecek iktidarın kim olacağına karar veriyorsunuz. Bu ülkenin gidişatına yapacağınız tercihle nasıl yön verileceğini belirliyorsunuz. Mühür elinizdeyken sorumluluk sizde, seçimden sonra çıkan sonuçta da sorumluluk partilerde şimdi bırakalım da en iyisi ne ise onlar karar versinler.
AK Parti ve CHP koalisyonu en doğrusudur, şartlı olacak önemli bakanlıkları CHP alacaktır. Onlar bunları en iyi şekilde bilenlerdir. Aklın yolu birdir, bizler bunları düşünebiliyorsak eminim onlar bizlerden daha iyisini düşünüyordur.
Hepimiz birbirimize saygı duymalıyız, her şey yapıldı, söylendi, şimdi Ülkemiz için, milletimiz için, en iyisi olsun, gözyaşları akmasın, huzur olsun, hepimizin yüzü gülsün diye dua edip beklemekten başka yapacak bir şeyimiz yok.
Elbette kaybedeni kazananı olacak her seçimin ama önemli olan hala halkın sesine kulak veren bir ülkede yaşıyor olmamız, mühür aslında hala bizim elimizde, seçmen olarak bunun kıymetini bilmek lazım. İşte demokrasi budur, cumhuriyet budur, özgürlük budur. Sandıklar kurulduğu sürece sonuç ne olursa olsun, netice yanlışta çıksa ‘’ben nerede hata yaptım ‘’ diye düşünecek ve telafi edecek zamana sahibiz.