Ortada apaçık duran bir gerçeği açıklamak gerekir mi?
02 Kasim 2015 09:21:00
Genel seçimlerde kişiye endeksli siyaset yapılmamalı. Seçmen falan kişiyi meclise göndermeliyiz diyerek bir kişinin geleceği için politika yapmamalı. Milletvekili adayı kendisini meclis koltuklarına atma derdinde olmamalı aksine, sorunlarını çözmek uğruna seçmenin tamamını o meclise sokacağına dair halka güven vermeli.
Herkes AK Parti nasıl kazanır diye sitem ediyor, kazanırlar çünkü onlarda çok güçlü ve akılcı siyasi strateji var, diğerlerinde ise sadece boş lakırdı var.
Herkes kendi bölgesinden sorumludur. AK Parti eğer isteseydi 7 Haziranda Zonguldak bölgesinden 3 vekili rahatlıkla çıkartırdı ama bunu yapmadı neden? Çünkü olmasını istemediği koalisyon ve erken seçim ihtimalini düşünerek Özcan Ulupınar’ı çok fazla öne çıkarıp adını medyada yıpratmadı. 1 Kasım seçimlerinde ise herkesin derdi Özcan Ulupınar’ı meclise göndermek oldu ve bunuda çok güzel başardı.
CHP ise 7 Haziranda bölgede birinci parti olduk havasına kendini fazla kaptırdı. 2 vekil çıkarmak başarı değildi olası muhtemel ön seçimde AK Partinin meclise gitme ihtimali çok kuvvetli olan 3. Sıra adayının karşısına kendisi de siyasette çok fazla yıpranmamış, seçmeni heyecanlandıracak, yeni umutlara yelken açtıracak çok güçlü bir isimle seçime gitmeliydi bunu yapamadı ve bile bile lades dedi.
Ülke meselesini unutup, kişi meselesi olarak siyaset yaparsanız sonu hüsranla biter. MHP çok tutarsız siyaset yaptığı, dik durmayı bilmediği, sağa sola yalpalandığı için kaybetti. CHP de ise lider sorunu olduğu kanısında herkes ama bence sorun liderde değil, sorun lidere yapması gerekenleri ve yetkilerini tam olarak kullandırmayanların çevresinde olmasında. Lider ya pes edip kenara çekilecek ya da yeter burada lider benim diyerek sesini yükseltecek.
CHP ye en çok zararı Deniz Baykal'ın verdiği geniş kitleler tarafından dile getirilir, bu saatten sonra artık siyasette çok fazla yıpranmış isimler geri planda durmalı diye ısrar edilir.
Ya yeni isim ve yeni yüzlerle yeni bir parti kurulmalı, ya da kaybeden partiler tabandan tavana kadrolarını yenilemeli, anlaşılıyor ki halk başarısız olan aynı isim ve yüzleri görmekten artık bıkmış..
--Gözü olan herkes birşeylere bakar. Fakat bakmak demek, her zaman görmek demek değildir. Bakmak fiili ile görmek fiilinin anlamları farklıdır.
Bundandır ki, bazı gözler için "göz değil budak deliği" denilmiştir. Demekki önemli olan baktığını görmektir. Bundan dolayı herşey görebilen kimse için anlamlıdır.
Göremeyen için hiçbir şey anlam taşımaz
--Yularsız ata binilmez.
Herşey bir kurala bağlı olursa işler yolunda gider. Bir kurala ve disipline bağlı olmayan işin başına geçmek doğru değildir.