YÖNETİCİLER SALTANAT SÜRMELERİ İÇİN DEĞİL, HALKA HİZMET İÇİN SEÇİLİRLER!
23 Eylül 2015 14:12:00
Cennet vatanımız da hep birlikte sevgiyle huzur içinde yaşamak bu kadar mı zorlaştı?
Milletçe hepimiz huzuru arıyoruz, çocuklarımızın geleceği ise her şeyden çok önemli. Ben milletim adına çok üzülüyorum gerçekten, bizlerin üzerinde hiç de hoş olmayan oyunlar oynanıyor, sözüm ona herkes ne yapıyorsa millet için yapıyor ama milletin sesine kulak verilmiyor, milletin sesi dinlenmiyor.
Cennet vatanım Türkiye nasıl bu hale geldi bizler nasıl bu kadar duyarsız bir toplum olduk anlayamıyorum. Herkesin nefsi tavan yapmış, sanırsınız batan gemideyiz ve herkes birkaç mal kapma derdinde, ne ararsan her şey mevcut ama etrafta canını kurtaracak, sarılacak manevi yelek’i gören yok, gerçek inancımızı yitirmişiz ama etrafınıza baktığınızda gözlerinizin gördükleriyle sanırsınız ki herkesin inancı tavan yapmış.
Görsellikle birbirimizin dini inançlarını yargılayamayız. Bu dünyada yaşayan her insan Allah’ın kuludur, bizleri bir yaradan var. Gerek bu dünyada gerekse ahiret de gideceğimiz diğer boyutta cenneti de görürüz, cehennemi de. Yeter ki hepimizin birer ölümlü insanlar olduğumuzu unutmaması lazım. Herkes dünyanın bir yerinde bir şekilde dünyaya gelmiş yaşıyor.
Bizler de Türkiye Cumhuriyetinde yaşıyoruz. Hepimiz önce insanız din, dil, ırk ayrımı yapmadan yıllarca vatanımızda tek bayrak tek devlet altında kardeşçe yaşadık. Kardeşin kardeşi öldürdüğü bir dünyada hiçbir ülkeyle kardeşçe yaşanmayacağını, herkesle dost, arkadaş olunacağını ama asla güvenilmeyeceğini her zaman insiyatifi elden bırakmadan, her tehlikeye karşı gardını alır vaziyette, dik durmamız gerektiğini de biliyoruz.
Şimdi gelelim önümüzdeki günlerde gerçekleşecek olan 1 Kasım seçimine, 7 Haziran seçim sonuçlarından sonra ister istemez erken seçim kaçınılmaz oldu. Koalisyon kurulamadı her parti ve partilide şu algı vardı ‘’ önce parti ilkeleri ‘’ halkın, can güvenliğinden önemli ya! parti ilkeleri. Bu kadar çok can yanmaya, ailelerin ocaklarına ateş düşmeye devam ettiği sürece ne partiler kalır nede parti ilkeleri.
Kendimize, ideolojimize, yöneticilerimize elbette güvenmeliyiz. Birlik olup birbirimizi korumalıyız. Birbirimize karşı saygıyı, sevgiyi yitirmemeliyiz. Koltuk sevdasına düşmeden, eksiklerimizi tamamlayarak, kendimize güvenerek seçime hazırlanmalıyız.
Ülkemizde demokrasi var diyoruz ama bunu tam anlamıyla maalesef kullanamıyoruz. Milletvekilini halk seçer, çünkü o kişi onun vekili olacaktır, bu görevi hakkıyla yapacağına inanan, kendine güvenen, isteyen herkes milletin vekili olmaya aday adayı olur.
Ülkemizde demokrasi var diyoruz ama bu ne kadar gerçek bunu da bilmiyoruz. Demokrasi tabana yayılmalı, milletvekilleri tercihli oy sistemiyle halk tarafından seçilmeli, gelişi güzel, bilinçsizce oy kullanma sisteminden seçmen kurtarılmalı. Seçim sonuçlarını kesinlikle, seçim zamanı sandığa gidip oy kullanmayan seçmenin oylarının etkileyeceğini hepimiz biliyoruz.
Günümüz koşullarında gerçekleştirilen seçimler sağlıklı seçimler değildir. Hiç düşünmüyor mu kimse, seçimlerde neden oy kullanmayan seçmen sayısı bu kadar fazla diye? Çünkü gerçekten de seçmen kendi vekilini kendisi seçemiyor, kendisini gerçekten temsil edeceğine inanmıyor ve seçimi oy kullanmayarak protesto ediyor.
Şu ana kadar gerçekleşen seçimler azınlığın çoğunluğa dayattığı bir seçim sistemidir. Eğer gerçekten seçim adil bir şekilde demokratik yöntemlerle gerçekleşse seçim sonuçları da çok farklı çıkacaktır. Seçmende küskünlük var, hayal kırıklığı var, güvensizlik var, umutsuzluk var, çaresizlik var, hiç değişmeyen kanıksanmış bir seçim sonucu var ve bütün bunların sonucunda oy kullanmaya itiraz eden hiç de küçümsenmeyecek sayıda isyankar bir seçmen kitlesi var.
Gerçekten de ben ülkedeki çok sayıda kültürlü insanların seçim zamanı oy kullanmadıklarına şahit oldum ve seçimlerin kerhen yapıldığına, ülke genelinde seçim zamanı yapılan maddi masrafın da külfet olduğuna bir kez daha kanaat getirdim.
Her şeyin çaresi var yeter ki istensin. Ben daha demokratik sistemde seçimlerin yapılabileceğine olan inancımı hala yitirmiş değilim. Bu dünya kimsenin babasının malı değil, halk olarak devlet tarafından bizlere verilen hizmetler vs. bizlerden katbekat geri alınıyorsa bu da hiç adil değil.
7 Haziran genel seçimleriyle, 1 K asım genel seçimleri arasında bir fark olur mu dersek evet olur derim.
Hiç kimse hiçbir şey değişmez diye ümit etmesin. Aynı adaylarla seçime gitmek en büyük yanlıştı bence. Seçmen heyecan bekliyordu, onları sandığa götürecek, heyecanlandıracak atraksiyon olmalıydı. Bu seçimde sahalara inip seçmene kendinizi anlatacak vaktiniz yok, aynı yüzleri, aynı sözleri duymak istemeyecek yorgun ve bıkkın bir seçmen kitlesi var karşınızda, yapılacak tek şey, sadece insanlar da merak ve heyecan uyandıracak, harekete geçirecek yeni aday isimleriyle seçime gidip, seçmeni harekete geçirmekti ama bu da başarılamadı.
Ben bir bayan olarak beni temsil edecek bir bayan vekili meclise göndermeyi her şeyden çok isterim ama ön sıralardaki erkek adaylara tampon vazifesiyle görevlendirilen bir bayan vekil gösterilmesi seçmeni heyecanlandırmaz aksine o bayanın seçilemeyeceği bir yerden aday gösterilmesi ileriki günlerde onun aktif siyasi hayatına sekte vurur.
Tabana yansıyan demokratik bir seçim sistemi ülkemizde olmadığı müddetçe hiçbir şey adil yaşanmaz. Bu kelimenin tanımlanan anlamını kavrayamadığımız sürece, toplum olarak bu anlam karmaşası içinde uzlaşamadan yaşamaya devam ederiz. Bu da demagoji yapanların işine gelecektir.
Aktif güç sadece devletin elinde olmaz, medeni yaşamak isteyen her toplumun, toplum yararına sağlıklı işleyen sivil toplum kuruluşları olur, bu her toplumun hakkıdır ve bunun bir diğer adı da özgürlüktür.
Ben sade bir vatandaş, basit bir seçmen olarak vekilimi mecliste saltanat sürmesi için değil, benim yetkilerimi ödünç olarak kullanması için seçer meclise gönderirim. Bu yetkiyi kullanmakta başarısız olursa o yetkiyi elinden geri almak hakkına da sahibim.
Tüm güç halkta toplanır, liderler güçlerini halktan alır, yöneticiler halkın vekilidir halka karşı sorumludurlar ve halk için çalışırlar. Gücünü halktan alan lider her zaman gücünü muhafaza eder, lidersiz halk topluluğu olurda, halksız lider olmaz.
Bu vesileyle tüm islam aleminin kurban bayramını yürekten kutlar sağlık ve esenlikler dilerim.